Demirci Halk Egitimi Merkezi Forumları
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Demirci Halk Egitimi Merkezi Forumları

Her yerde, herkes icin EGİTİM
 
AnasayfaPortalliAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 TOPRAĞIN SIRLARI

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ersan_ozsurucu
Genel Sorumlu
Genel Sorumlu
ersan_ozsurucu


Mesaj Sayısı : 1093
Yaş : 61
Kayıt tarihi : 26/11/06

TOPRAĞIN SIRLARI Empty
MesajKonu: TOPRAĞIN SIRLARI   TOPRAĞIN SIRLARI Icon_minitimeC.tesi 11 Ağus. 2007, 03:36

Yazan: Taşkın Tuna
“Bir gram toprak içerisinde milyonlarca mikrobik canlı yaşamaktadır. Bu canlılar olmasa idi, organik maddeler ayrışamayacaklarından, dünyanın yüzeyi ölü artıklar ile dolacak ve yaşanamaz bir hâl alacaktı.”
Toprağı, sadece ufalanmış, öğütülmüş küçücük taş parçacıkları olarak düşünemeyiz. Başka bir ifadeyle iki üç taş parçasını alıp havanda dövsek de un hâline getirsek ‘toprak’ elde edemeyiz. Toprak bambaşka bir şey… Baksanıza, bir gram toprakta milyonlarca canlı kaynıyor. Çakıl taşını istediğiniz kadar ufalayın; hiç bir zaman canlı, bereketli, üretken toprağı elde edemezsiniz.
O halde toprak, üniversitelerde okutulan tarifi ile bir ‘varlık’tır. Her çeşit bitki ve hayvanları besleyebilen ve içinde su ve hava da dahil organik, inorganik binlerce çeşit kimyevî madde barındıran bir örtüdür. Örnek olarak bakterileri ele alalım. Bakteriler tek hücreli canlılar olup, hayatın en küçük ve en basit üyeleridir. Bir grup topraktaki bakteri sayısı yüz milyona erişmekte olup, bir dekar arazi içinde 50 kg’a kadar ağırlığa sahip olabilirler. Milyonlarca canlı bakterinin toprak içinde elbette ki sayısız vazifeleri vardır. Toprağı beslemek, toprak maddesini bir kimya fabrikasındaki gibi işleyerek bitkilerin kökleri için ‘yem’ hazırlamak, nihayet her çeşit ölü artıkları ayrıştırarak yine toprağa kazandırmak, toprağın ‘canlılık’ vasıflarını korumak, tek hücrelilerin işidir. Toprakta protein ve azotlu bileşikleri ayrıştırarak amonyak yaparlar. Kükürt oksitleyiciler, demir oksitleyiciler, hidrojen bileşiklerine tesir ederler, küf mantarları, şapkalı mantarlar, bu tür bakteriler arasında sayılabilir. Latince isimlerini de sayarsak aktinomesitler ve algler gibi bitki menşeli bakteriler de toprak ana maddesini teşkil ederler.[url=][/url]
Ya küçücük hayvanî canlılar? Nematodlar, protozonlar, rotiferler… Bütün bu mikroskobik canlıların da ayrı ayrı vazifeleri ve hizmetleri var. Bunlardan rotiferlerin 50 kadar cinsi tespit edilmiştir.
Toprakta başka canlılar yok mu? Hepsini mutlaka mikroskopta mı göreceğiz? Elbette ki hayır. İşte gözle görülenleri: Böcekler, böcek yiyenler, bin ayaklılar, tesbih böcekleri, toprakpireleri, yumuşakçalar, kırkayalar, örümcekler, solucanlar…
Hepsini bir an için unutup yalnız solucanları ele alalım. Solucanların ölü organik artıklarla beslendiğini biliyoruz. Organik maddelerle birlikte mineral toprak tanelerini de yiyen solucanların sindirim sistemlerinden tekrar toprağa geçen dışkı maddesi son derecede faydalı bir gübre teşkil ediyor. Solucanlar üzerinde yapılan bir araştırmanın neticeleri:
Solucanların dışkı maddesindeki faydalı maddeler, toprak yüzeyindeki faydalı maddelere nispetle çok zengindir. Meselâ solucanlar faydalı fosfor maddesini toprak üstündeki fosfora nispetle %40 oranında daha fazla üretebiliyorlar. Bu oran nitrojen için %38, karbon için %50’dir. Bu hayvanlar hiç doymak bilmeden devamlı olarak toprak yerler, vücutlarında bu toprağı ayrıştırırlar ve dışkı maddesi olarak yine toprağı beslerler. İdeal bir gübre cinsi üreten solucanlar üzerinde Trakya’da kahverengi orman topraklarında yapılan bir araştırmada (Prof.Dr.İlhan Akalan) bir dekar arazide tam 26.000 solucan tespit edilmiş ve ilkbahar mevsiminde bu solucanların 176 kg’lık dışkı bıraktıkları görülmüştür.
Solucanlar yalnız gübre üretmekle kalmıyor, toprakta açtıkları deliklerle toprak drenajına ve havalanmasına da yardımcı oluyorlar.
Toprağın ‘cansız’ maddesi üzerinde de biraz duralım:
Toprakta her çeşit madde vardır. Demirden kurşuna, bakırdan alüminyuma kadar elementler, kömür, petrol gibi madenler, çeşitli mineraller, özetle yeryüzünde hangi madde varsa hepsi topraktan çıkmıştır demek yanlış olmayacaktır.
Bunlardan sadece mineralleri ele alsak, uzun bir tablo elde ederiz. Mineral gruplarının temel türlerini şöyle sıralayalım:
Amfiboller, piroksenler, mikolar, feldspatlar, silisyum dioksitler, demir oksitler, alüminyum oksitler, manganez oksitler, titan oksitler, karbonatlar, fosfatlar…
Yalnız bir konuya dikkat çekmek gerekirse bütün canlıların kimyevî maddesinin aynen toprakta mevcut olduğunu belirtmeliyiz. Hatta isterseniz insan vücudunu ele alalım.
İnsan vücudu et, kemik, sinir vs.den meydana gelir. Ve bütün bunların en küçük parçası da, bilindiği gibi, hücredir. Hücre, canlı organizmanın en küçük parçasıdır. Ancak hücre de kimyevî olarak atomlardan meydana gelmektedir. O halde hücre içindeki bir demir atomu ile, topraktaki demir atomu arasında hiçbir fark yoktur. İnsan vücudunun dörtte üçü sudur. Suyun kimyevî özelliği hücre içinde ne ise, yağmur suyundaki de odur. Topraktaki su da aynı sudur. Madde belki şekil değiştirir; katı olur, sıvı olur, buhar olur, ama atom dediğimiz ana ve asıl olan unsur aynıdır, değişmez. Toprakta ne varsa, bütün canlılarda aynı şeyler vardır. O halde canlı madde ile cansız maddenin özü aynıdır. Kemiklerimizdeki karbon, kanımızdaki su, beynimizdeki fosfor maddesi aynen toprakta da mevcuttur. Hani ne demişler:
“Topraktan geldik, toprağa gideceğiz.”
Ne kadar manâlı bir söz…
Bedenimizin topraktan geldiğine şüphe yoktur ve bir gün toprağa gideceğinden de…
Yaşayan bütün bitki ve hayvan türleri, öldüklerinde toprağa karışırlar ve onun bir parçası olarak dengede rol alırlar.
Kaynak: www.zaferdergisi.com
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://ersan45.spaces.live.com
 
TOPRAĞIN SIRLARI
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Demirci Halk Egitimi Merkezi Forumları :: GENEL KÜLTÜR :: Bilimsel Mucizeler-
Buraya geçin: