Vücudumuzdaki, gamet ve kan hücreleri hariç bütün hücreler geçen her saniyede yaklaşık iki bin protein üretmektedir. Bir protein, üç yüz ila bin adet arsı amino asitin kombinasyonundan meydana gelir. Yetişkin bir insanın vücudunda ise yaklaşık yetmiş beş trilyon hücre bulunur. Günün her saatinin her saniyesinde vücudumuz 150.000.000.000.000.000.000 adet amino asiti dikkatle organize ederek, yapılandırılmış protein zincirleri oluşturur. Bu her gün, her dakika, her saniye gerçekleşir. Bizim ve diğer her şeyin dokusunu teşkil eden bu doku sürekli olarak ve inanılmaz bir hızda yeniden örülmektedir.
Hayatın, kozmik bir baleyi andıran akışı şaşırtıcı derecede dinamiktir. Ama hayatın sunduğu mucize sadece bu yoğun hareketlilikle sınırlı değildir. Hayatın sunduğu mucize, en derinlikli ifadesini bu hareketliliği yönlendiren bilginin kapsamında ve bu bilginin diğer bütün doğa yasalarından niteliksel anlamda farklı olduğu gerçeğinde bulur.[url=][/url]
Protein yüzlerce amino asitin bir araya gelerek oluşturduğu bir dizidir ve amino asitler de yaklaşık yirmi atoma sahip olan moleküllerdir. Vücudumuzdaki her bir hücre tam şu anda yaklaşık on milyon atomdan oluşan beş yüz kadar amino asiti seçip bunları önceden seçilmiş olan dizilerde organize ediyor, bir araya getiriyor her bir dizinin spesifik bir şekilde kıvrılıp kıvrılmadığını kontrol ediyor ve daha sonra her bir proteini her nasılsa bu özel proteine ihtiyaç duyduğunun işaretini veren belli bir alana, bazılarını hücre içine, bazılarını hücre dışına gönderiyor. Bu işlem her saniye, her hücrede tekrarlanıyor. Bedenlerimiz yaşayan bir mucizedir.
Kaynak: Gerald L. Schroeder, Tanrı’nın Saklı Yüzü, Gelenek Yayınları, İstanbul 2003.