Demirci Halk Egitimi Merkezi Forumları
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Demirci Halk Egitimi Merkezi Forumları

Her yerde, herkes icin EGİTİM
 
AnasayfaPortalliAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Mehmet Akif Ersoy'un Şiirleri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
musagibi
Moderator
Moderator



Mesaj Sayısı : 20
Kayıt tarihi : 28/10/06

Mehmet Akif Ersoy'un Şiirleri Empty
MesajKonu: Mehmet Akif Ersoy'un Şiirleri   Mehmet Akif Ersoy'un Şiirleri Icon_minitimeÇarş. 15 Kas. 2006, 05:18

ÂTİYİ KARANLIK GÖREREK AZMİ BIRAKMAK...



Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak...

Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.

Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.

İmânı olan kimse gebermez bu ölümle:

Ey dipdiri meyyit, "İki el bir baş içindir."

Davransana... Eller de senin, baş da senindir!

His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?

Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin.

Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?

Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?

Âtiyi karanlık görüvermekle apıştın?

Esbâbı elinden atarak ye'se yapıştın!

Karşında ziyâ yoksa, sağından, ya solundan

Tek bir ışık olsun buluver... Kalma yolundan.

Âlemde ziyâ kalmasa, halk etmelisin, halk!

Ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk!

Herkes gibi dünyâda henüz hakk-i hayâtın

Varken, hani herkes gibi azminde sebâtın?

Ye's öyle bataktır ki; düşersen boğulursun.

Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!

Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar;

Me'yûs olanın rûhunu, vicdânını bağlar

Lânetleme bir ukde-i hâtır ki: çözülmez...

En korkulu câni gibi ye'sin yüzü gülmez!

Mâdâm ki alçaklığı bir, ye's ile sirkin;

Mâdâm ki ondan daha mel'un daha çirkin

Bir seyyie yoktur sana; ey unsur- îman,

Nevmid olarak rahmet-i mev'ûd-u Hudâ'dan,

Hüsrâna rıza verme... Çalış... Azmi bırakma;

Kendin yanacaksan bile, evlâdını yakma!



Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş...

Sesler de: "Vatan tehlikedeymiş... Batıyormuş!"

Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından,

Tek kol da demiyor bir tarafından!

Sâhipsiz olan memleketin batması haktır;

Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.

Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar...

Uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var.

Feryâd ile kurtulması me'mûl ise haykır!

Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır!

'İş bitti... Sebâtın sonu yoktur!' deme, yılma.

Ey millet-i merhûme, sakın ye'se kapılma.


AYRILIK HİSSİ NASIL GİRDİ SİZİN BEYNİNİZE?



Müslümanlık sizi gayet sıkı, gayet sağlam,

Bağlamak lazım iken, anlamadım, anlıyamam,



Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize?

Fikr-i kavmıyyeti şeytan mı sokan zihninize?



Birbirinden muteferrik bu kadar akvamı,

Aynı milliyetin altında tutan islam'ı,



Temelinden yıkacak zelzele, kavmiyettir.

Bunu bir lahza unutmak ebedi haybettir...



Arnavutlukla, Araplıkla bu millet yürümez..

Son siyasetse bu! Hiç böyle siyaset yürümez!



Sizi bir aile efradı yaratmış Yaradan;

Kaldırın ayrılık esbabını artık aradan.



Siz bu davada iken yoksa, iyazen-billah,

Ecnebiler olacak sahibi mülkün nagah.



Diye dursun atalar: 'Kal'a içinden alınır.'

Yok ki hiç bir kişiden... Millet-i merhume sağır!



Bir değil mahvedilen devlet-i islamiyye...

Girdiler aynı siyasetle bütün makbereye.



Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;

Toplu vurdukca yürekler, onu top sindiremez.



Bırakın eski hükümetleri meydandakiler

Yetişir, şöyle bakıp ibret alan varsa eğer.



İşte Fas, işte Tunus, işte Cezayir, gitti!

İşte Irak'ı da taksim ediyorlar şimdi



AZMİNE SARIL



Ye's öyle bir bataktır ki,

Düşersen boğulursun

Azmine sarıl sımsıkı

Bak ne olursun

BAYRAM



Gelin de bayramı Fatih'te seyredin, zira

Hayale, hatıra sığmaz o herc ü merc-i safa,

Kucakta gezdirilen bir karış çocuklardan

Tutun da, ta dedemiz demlerinden arta kalan,

Asırlar ölçüsü boy boy asali nesle kadar,

Büyük küçük bütün efrad-i belde, hepsi de var!

Adım başında kurulmuş beşik salıncaklar,

İçinde darbuka, teflerle zilli şakşaklar,

Biraz gidin; Kocaman bir çadır... önünde bütün,

Çoluk çocuk birer onluk verip de girmek için

Nöbetle bekleşiyorlar; acep içinde ne var?

"Caponya'dan gelen insan suratlı bir canavar!"

Geçin: sırayla çadırlar, önünde her birinin.

Diyor: "Kuzum, girecek varsa durmasın girsin."

Bağırmadan sesi bitmiş ayaklı bir ilan,

"Alın gözüm buna derler..." sedası her yandan.

Alettirikçilerin keyfi pek yolunda hele:

Gelen yapışmada bir, mutlaka o saplı tele,

Terazilerden adam demirci olmuyor; birisi

İnince binmede artık onun da hemşerisi:

"Hak okka çünki bu kantar... Frenk icadı gıram

Değil! Diremleri dörtyüz, hesapta şaşmaz adam."

"Muhallebim ne de kaymak!

"Şifalıdır macun!"

"Simit mi istedin ağa!" "Yokmuş onluğun, dursun."

O başta: Kuşkunu kopmuş eğerli düldüller

Bu başta: Paldimi düşmüş semerli bülbüller

Baloncular, hacıyatmazlar, fırıldaklar,

Horoz şekerleri, civ civ öten oyuncaklar;

Sağında atlıkarınca, solunda tahtırevan

Önünde bir sürü çekçek, tepende çifte kolan

Öbek öbek yere çökmüş kömür çeken develer...

Ferag-ı bal ile birden geviş getirmedeler,

Koşan, gezen, oturan, maniler düzüp çağıran.

Davullu zurnalı "dans" eyliyen, coşup bağıran,

Bu kainat-i sürurun içinde gezdikçe,

Çocukların tarafındaydı en çok eğlence,

Güzelce süslenerek dest-i naz-ı maderle,

Birer çiçek gibi nevvar olan bebeklerle

Gelirdi safha-i mevvac-i iyde başka hayat...

Bütün sürur u setaretti gördüğüm harekat,

Onar parayla biraz sallandırdılar... derken,

Dururdu "Yandı!" sadasıyle türküler birden,

- Ayol, demin daha yanmıştı a! Herif sen de,

- Peki kızım, azıcık fazla sallarım ben de.



"Deniz dalgasız olmaz

Gönül sevdasız olmaz

Yari güzel olanın

Başı belasız olmaz!

Haydindi mini mini maşallah

Kavuşuruz inşallah..."



Fakat bu levha-i handana karşı, pek yaşlı,

Bir ihtiyar kadının koltuğunda gür kaşlı,

Uzunca saçlı güzel bir kız ağlayıp duruyor.

Gelen geçen "Bu niçin ağlıyor?" deyip soruyor.

- Yetim ayol... Bana evlat belasıdır bu acı

Çocuk değil mi, 'salıncak' diyor...

- Salıncakçı!

Kuzum, biraz da bu binsin... Ne var sevabına say...

Yetim sevindirenin ömrü çok olur...

- Hay hay!

Hemen o kız da salıncakçının mürüvvetine

Katıldı ağlamıyan kızların setaretine.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Mehmet Akif Ersoy'un Şiirleri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Demirci Halk Egitimi Merkezi Forumları :: KÜLTÜR-SANAT-EDEBİYAT :: Şiir-
Buraya geçin: